Gezi Rehberi

SARDES ÖREN YERİ:

İlçenin 8 Km batısında D–300 İzmir-Ankara yolu üzerinde bulunan Sardes Antik kentinde Lidya, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma tarihi kalıntıları mutlaka görmelisiniz.

"Karun kadar zengin" deyiminde adı geçen Karun= Croesos Lidya devletinin son Kralı olarak burada yaşamıştır. Dünyada ilk parayı icat eden bilge ulus Lidyalıların Başkentidir.

1910 yıllarında başlatılan kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Gün yüzüne çıkarılan Artemis Tapınağı, Akropol, Roma Hamamı, Sinagog ve Gymnasium ile ekleri, tarihi bilgilerinizi ve görsel güzellik kavramınızı size sorgulatacak kadar etkileyecektir. Sardes ören yeri iki ayrı bölüm olarak gezilmektedir.

BİNTEPELER (ANADOLU PİRAMİTLERİ):

Antik Sardes ile güneyindeki Marmara Gölü arasında yer alan bölge Lidyalı soylulara ait Nekropolis (Mezar) alanıdır. Sayıları 119 olan bu Tümülüs mezarların büyüklüğü, sahibinin toplumsal saygınlığına bağlıdır. En büyük Tümülüs Kral Alyattes’e aittir ve çevresi 1.115m. Çapı 535m yüksekliği ise 69m dir. Bintepeler, Salihli- Akhisar karayolu üzerindedir.

FOSİL AYAK İZLERİ

İlçenin 30 Km. güneybatısında, Adala ve Gökeyüp Beldeleri arasında, Divlittepe’de bulunan ayak izlerinin günümüzden 26 bin sene öncesinden kaldığı yapılan incelemelerden anlaşılmıştır.

“İlk insanın ayak izleri” adı verilen bu fosil ayak izlerinden dünyada Fransa, İtalya ve Macaristan’da üç örneği daha vardır. Ancak onlarda sadece bir insanın ayak izi bulunurken bizim buluntumuzda bir erkek, bir kadın, bir çocuk ve tavşan veya köpek olduğu tahmin edilen hayvan ayak izleri de vardır. Dünyanın en önemli doğa müzesi olmaya adaydır.

 KIZ KÖPRÜSÜ

Adala beldesi ile Demirköprü Baraj seti arasında, Gediz nehrinin üzerinde kurulu köprü antik Kral Yolu’nun da geçtiği noktada inşa edilmiştir.

Köprü, 6 gözenekli sütun üzerine kemerli, taş yapısı ile Mimar Sinan stilini andırmakta ise de yapım yılı kesin olarak bilinmeyen bir Osmanlı dönemi eseridir. Yakın çevresindeki Alabalık üretim tesislerinde dinlenip taze Alabalık yiyebilirsiniz.

SU UÇTU ŞELALESİ VE ADALA KANYONU

Kız Köprüsünün altından akan suyu her iki yakasından da batıya doğru takip ettiğinizde yaklaşık 2 km sonra bir doğa harikasıyla karşılaşırsınız.

25m. Yüksekten, Adala kanyonunun başlangıcına dökülen “Su Uçtu” şelalesi ve devamında volkanik kanyonun su ile çeşitli bitkilerin harmanlanmasıyla ortaya çıkan doğal florasına hayran kalacaksınız.

 ADALA KÖPRÜSÜ PİKNİK ALANI

Adala beldesi girişinde, 1954 yılında inşa edilen köprü,  belde belediyesi tarafından halka açık piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Köprü ayaklarından dökülen suların serinliği söğüt, çınar ve kavak ağaçlarının gölgesi ile bütünleşiyor. Kuş cıvıltıları ve su sesi insanın ruhunu dinlendiriyor. Yaz günlerinin vazgeçilmezi bu alanda suların oluşturduğu doğal havuzlara karşı çayınızı yudumlamaktan büyük haz alacaksınız.

 GÖKEYÜP ÇÖMLEKÇİLİĞİ

Salihliye 50 Km. mesafedeki Gökeyüp beldesinde, özel bir çamurun elle şekillendirilerek, odun ateşinde pişirilmesi tekniği ile yapılan çömleklerin kökeni Orta Asya’ya kadar uzanır. Aynı teknik ve özel bir toprağı kullanarak aynı çömlekleri Kızılderili kabilelerinin Amerika’da yapıyor olmaları da ilginçtir.

Hemen tüm Türkiye’ye yayılan “Güveç” adı verilen, simli kahverengi renkli bu çömlekler Gökeyüp’de asırlardır üretilmesine rağmen tanıtım eksikliğinden pek bilinmemektedir.

 KURŞUNLU KAPLICALARI

1967 yılından bu ya Salihli Belediyesi tarafından işletilen kaplıca, Ege bölgesinin en önemli termal kaynaklarından birisi üzerinde kuruludur. Her mevsim ayrı bir güzellik taşıyan bitki varlığına sahip Kurşunlu vadisinde yer alır ve ilçeye sadece 4 Km mesafededir.

Romatizmal hastalıklar, kireçleme, kırık, çıkık, cilt hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları ve kadın hastalıkları gibi birçok hastalığa yararlıdır. Bölgedeki diğer termal sulardan farklılığı suyunun kükürtlü oluşudur.

Toplam 86 ev, 270 yatak kapasiteli tesiste, 2 kapalı yüzme havuzu, 8 özel sağlık havuzlu (jakuzi) oda, fizik tedavi ve iyileştirme (Rehabilitasyon) merkezi bulunmaktadır. Genelde 10 günlük devreler halinde konuk kabul etmektedir. Günü birlik ziyaretler de yapılabilmektedir.

Sadece Kurşunlu vadisinde yer alan SAKLI CENNETi görmek için bile ziyaret edilmesi gerekli bir mekan. Fotoğraf makinenizi almayı unutmayın....

BİZİM EV TESİSLERİ

Salihli’nin seyir tepesi olarak kabul edilen Seyran Tepe’de bulunan 300 kişilik, teraslı Restoran, Cafe-Bar’ın en önemli özelliği Avrupa’daki benzerlerinde bile göremeyeceğiniz eğitimli görevliler nezaretinde hizmet veren “çocuk oyun odası” ve “kreş”inin bulunmasıdır. Böylece çocuklu konuklar gönül rahatlığı içinde yemeklerini yerken çocuksuz ortamda eğlenebilmektedir.

TREN GARI (İSTASYON)

Tren istasyonunun Salihli tarihinde ayrı bir yeri vardır13 Mart 1875 tarihinde açılan demiryolu bağlantısı Salihli’nin Manisa’ya, İzmir’e ve hatta Manisa makasıyla, Bandırma üzerinden vapurla İstanbul’a, yani Payitahta (Başşehir) bir kapı açmıştır.  Bu kapı Salihli’nin başta ekonomisi olmak üzere her yönden gelişmesine neden olmuştur.

Fransızlar tarafından yapılan ve işletilen istasyon binası bir Fransız sömürgesi olan Senagal’li zenci Müslüman askerlerce Kurtuluş Savaşı süresince korunmaya alınmasına rağmen Yunan askerlerinin yakmasına engel olunamamıştır. İstasyon binası 1924 yılında Müteahhit Mühendis Fesçizade Mehmet Galip Bey tarafından aslına uygun olarak onarılmıştır. Günümüzde de bakım gören gar binası özellikle geceleri renk ve ışık saçmaktadır.

Gar binasının doğu tarafına 1925 yılında aynı yerde istirahat eden Mustafa Kemal'in anısına fotoğraflı bir anıt tablo konulmuştur.

Sıcak yaz günlerine İstasyondaki çınar ağaçlarının altında bulunan çay bahçelerinde çay içip serinliği yaşamak eskilerden kalan bir alışkanlıkla hâlâ geçerlidir.

ŞEHİTLİK

Kurtuluş savaşında, Salihlinin Yunan işgalinden kurtuluş günü olan 5 Eylül 1922 Salı günü meydana gelen çarpışmalarda şehit düşen 23 askerin bulunduğu şehitlik, şehrin batı tarafında ve İzmir yolu girişinde yer almaktadır. Salihli halkı ve Türk Ocakları tarafından yaptırılmış ve 5 Eylül 1925 yılında törenle açılmıştır.

Bu eski şehitliğin yanına, son yıllarda yaşanan yurt savunması sırasında şehit düşen askerlerimizin anısına Salihli Belediyesi tarafından bir anıt şehitlik daha yaptırılmıştır ve şehit askerlerin adları burada ebedileştirilmektedir

ÇAMUR (HAMAMI) KAPLICALARI:

Salihli’nin Kurşunlu’dan sonraki önemli kaplıcası Sart Çamur Kaplıcaları Ltd.Şti. dir.   İlçeye 11 Km. uzaklıkta Bozdağ’ın kuzey yamaçlarında yer almaktadır. Sularının özelliği Kurşunlu ile örtüşür. Adında her ne kadar çamur geçiyorsa da özel çamuru yoktur.

SalihliAntik çağlardan beri şifalı suları ile ilgi çeken bir yer olmuştur.  Romalıların,   bu kaplıcanın sularını, pişirilmiş toprak künk döşeyerek 5 Km mesafedeki Sardes’e götürdükleri, “Roma Hamamı” adı verilen küçük çaplı hamamlar ile Gymnasiumdaki gibi havuzlu banyolarda, hamam sefaları yaptıkları arkeolojik kazılardan anlaşılmaktadır.

Çevresinde bulunan şelale, kazan ve Güvercin kuyusu görülmeye değerdir. Köy kahvesinde, çınar ağaçlarının altında, çay molası vermek keyifli bir dinlenme şeklidir.

ANADOLU ANIT ÇINARI

Barış mahallesi, Trabolu mevkiinde bulunan bu anıt çınar ağacının yaşı 410 civarında hesaplanıyor. Yüksekliği yaklaşık 40m. Çapı ise 8 metredir.  Söylenceye göre; bu çınarı bir Alevi dedesi dikmiştir ve kutsal kabul edilir. Bu nedenle kimse kırık dallarını bile alıp yakmaz. Belki bu anıt çınarın günümüze ulaşması bu inanca bağlıdır.

Salihli Belediyesi, 1999 yılında bu ağacı korumaya almış ve üzerinde Şadan Gökovalı’nın  ”Merhaba, benim adım ANADOLU ÇINARI, Üçüncü bin yıla 410 yaşında giriyorum. Atalarınızın selamını torunlarınıza götürüyorum.” yazısı,  doğal taş blok üzerine işletilmiş ve çevre düzenlemesi yapmıştır.

Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz.

Detaylı Bilgi